Sosyal Medya Pazarlama Nedir? Adım-Adım Kılavuz
Bu makalemde, dijital pazarlamacılar için sosyal medya pazarlama tanımlarını, sosyal medya reklamcılığı ve 2019 trendlerini içeren Faydalı bir makale hazırladım, Sosyal medya pazarlamanın derinliklerine inmeye hazırsan başlayalım!
Sana sosyal medyanın ne kadar büyük olduğunu söylememe gerek yok sanırım, zira herkes sosyal medyanın ne kadar büyük olduğunu, ne kadar güçlü olduğunu bilir.
Sosyal medya, dünya tarihinde en hızlı büyüyen trend olmuştur.
Öyle ki bu sektör İnternet’ten bile daha hızlı bir şekilde büyümüştür.
Zamanında İnternet halka açılıp insanların erişimine sunulduğu zamanda bile yaklaşık 1 milyar kullanıcı toplamayı başarmıştı.
Evet, şüphesiz bu büyük bir başarıydı.
Ama Sosyal medya bununda ötesine geçti…
On yılda her altı insandan birine ulaşmanın çok hızlı olduğunu düşünüyorsan, kesinlikle haklısın.
Çünkü bu derece bir istatistik büyüklüğü ve hızlı erişim daha önce görülmemiştir.
Peki ya her beş insandan birine 9 yılda ulaşılırsa nasıl olur? Daha da muazzam, değil mi?
Sosyal medyanın büyüme hızı
Facebook, insanların kayıt olması için kayıtlarını 26 Eylül 2006’da halka açtığından beri ve ardından gelen süre zarfından 2017’nin ikinci çeyreğine kadar aylık 2 milyar aktif kullanıcı sayısını geçmiş bulunmaktadır.
Dünya nüfusu 7,5 milyarın üzerine çıkmış olsa da, şu anda bu gezegendeki her dört kişiden birinin bir Facebook hesabı bulunmakta.
Facebook, kelimenin tam anlamıyla, dünyayı ele geçirmeye başlıyor diyebiliriz sanırım, sen ne dersin?
Kuzey Amerika’daki insanların çoğu, tam olarak % 62’si bu platformu kullanıyor ve benzer ülkelerin kullanıcı yüzdeleri de aynı derecede şaşırtıcı düzeyde büyümeye devam ediyor.

Yani bu demek oluyor ki çoğu dünya ülkesinin nüfusunun yarısından fazlası Facebook’a abone olmuş durumda.
Hemen ülkemizle karşılaştırıp Instagramın daha fazla kullanıldığını düşünüyor olabilirsin.
Evet Instagram oldukça popüler ama dünya genelinde Facebook daha popüler ve Instagramın da aslında Facebook’un bir parçası olduğunu unutmamalısın.
Bazı yönlerden ve bu popülerlikten dolayı Facebook’un kendine ait bir ülkesi var bile diyebiliriz.
Dünyada üzerinde bulunan çoğu ülkeden daha büyük bir ülke diyebiliriz.
Bu ülkeden kişiler biz birbirimize “sıkıca bağlı bir ülkeyiz” dese itiraz edenler olacağı kadar, bu durumu tartışacakların da olacağı açık gibi görünüyor.
Evet, bu konuda insanlar tartışma bile başlatabilir ve bu sadece Facebook için geçerli olan veriler idi.
Diğer tüm platformlardaki insanların kullanıcı sayısını anlatmadım bile.
Bu yaptığım analizin sonunda, büyük olasılıkla verileri yani kullanıcı sayılarını sayma konusunda yanlışım var.
Çünkü bu istatistikler sadece insanların ayda bir kere sosyal medyaya girdiği kabul edilerek alınıyor ve bu yanlış.
Yani bunlar tekil sayı, tekrar girişleri saymadım.
Bu kullanıcıların bu platformları ayda yalnızca bir kez kullandıkları yanlışına kapılmayın, çünkü çoğu insan bu istatistikleri bu şekilde ölçüyor ve ölçmeye devam ediyor.
Gerçekte ise, insanlar her gün bu platformlara defalarca ama defalarca giriyor.

Bu platformlara günde yalnızca bir kez değil, birden fazla kez giriyorlar.
İnsanlar sürekli ama sürekli sosyal medyalarına girip bir şeyleri, mesajlarını, arkadaşlarını kontrol ediyor ve mesaj atıyorlar.
Aslında, cep telefonlarımıza ve sosyal medya uygulamalarına o kadar bağımlıyız ki, artık bu takıntı için bir isim bile var.
Nomofobi
Nomofobi, cep telefonun yanında olmaması korkusuna verilen isimdir.
Düşünsenize, telefonu olmadan yaşayamama korkusu her 5 insandan 1 inde bulunuyor.
Neyse, şimdi gelelim asıl meselemize; bu yaygın cep telefonu, sosyal medya kullanımı ile birlikte sosyal medya inanılmaz bir pazarlama fırsatı sunuyor.
Hâlâ sosyal medya’da bir şeyler satmıyor veya almıyor isen ya şimdi, tam zamanında öğrenelim ya da sonrası için pişman olalım.
Bu sosyal medya pazarlama rehberinde, en popüler 12 platform için sana rehberlik etmeye çalışacağım.
Her birine genel bir bakış sunacağım ve nasıl başarılı bir sosyal medya stratejisi oluşturulacağını göstereceğim, ayrıca daha fazla bilgi edinmen için seni en iyi yerlerden bazılarına yönlendireceğim.
Aşağıda bir içerik tablosu bulunmaktadır, böylece hangi platform seni daha çok ilgilendiriyorsa hızlıca o yazıya geçebilirsiniz.
Hadi ilk önce, sosyal medya platformlarının tanımlarından başlayalım.
Sosyal Medya Pazarlama Tanımları
Her zamanki gibi, Vikipedi ile sosyal medya pazarlaması tanımlaması yapmaya çalışmak bir hayal kırıklığı olur, çünkü bu biraz da olsa yanlış bir bilgiye sebebiyet verebilir.
Vikipedi bu durumu şu şekilde açıklıyor:
Sosyal medya pazarlaması, sosyal medya siteleri aracılığıyla dönüşümleri arttırmak veya insanların dikkatini çekme sürecidir.
Vay be, bunu kim bilebilirdi değil mi? :)
Sosyal medya pazarlamacılığını kendim tanımlamam gerekirse şu şekilde tanımlamak isterim:
Fazla dönüşüm alıyor olman sosyal medya pazarlamasının bir sonucu olarak gözükecektir ki bu doğru bir bilgidir.
Tabi başka dijital pazarlama stratejileri kullanmıyorsan…
Peki bu sonucu almak için ne yaparsın?
Her platformda güzel ve fazla dikkat çeken içerikler oluşturmaya çalışmalısın.
Her şeyden önce doğal olarak her platform birbirinden farklıdır, aynı içeriklerle farklı hedef kitleleri etkileyemezsin.
Birinde, ana özellik blog içeriğidir, yani blog sitesidir.
Bir diğer platformda içeriğe video hakimdir, insanlar o sitede ana eylem olarak videolar izlerler.
Örneğin, YouTube gibi bir platforma içerik oluşturuyorsan çeşitli yazılar yazman veya resimleri slayt haline getirip video haline getirmek bir işe yaramayacaktır.
Videolar çekmeli, kullanıcıları etkilemelisin.
Resme farklı bir açıdan bakar isek, resim içerikleri günü kurtarabilir.
Bu yüzden sana en iyi 12 platform arasındaki farkı ve her birini nasıl kullanabileceğini göstereceğim.
Gördüğün gibi, her platform biraz farklı bir strateji gerektiriyor.
Çünkü olay şu ki: Herkes içeriğinin viral hale gelmesini istiyor, ama uğraşmak istemiyor.
Ancak bunu yapmak için içeriğin ilgi çekici olması gerekir, böylece insanlar onu paylaşmak ister.
İçeriğin o kadar iyi olmalı ki, kullanıcının tüm arkadaşlarına bu konuyu anlatmasını istemesini sağlamış olabilmelisin.
Aksi takdirde, sosyal medya stratejin başarısız olur, hüsrana uğrarsın.
Bu yüzden paylaşımlar, viral olmuş içeriğin ve sitene gelen hiçbir kullanıcı olmaz ve planladığın işin başlamadan bitmiş olur.
Bu yüksek paylaşım oranına güzel bir örnektir.
Viral olacak bir içerik için saatlerce düşünmek yerine kullandıkları veya sponsor olan bir firmanın içeriğini çekilişle dağıtarak binlerce kişiye ulaşıyorlar.
Basit ama etkili bir yöntemdir, denemenizi öneririm.
çekilişe katılan her kişinin 3 de arkadaşını etiketleyerek çekilişe davet ettiğini düşünün, 100 kişi 300 kişiyi çağıracaktır.
300 kişi de eğer çekilişe katılırsa 900 kişi de onlar etiketleyecek ve totalde 1300 kişiden etkileşim almış olacaksınız.
Çok takipçiniz yoksa (5000+) ya da kitlesel olarak herkese hitap etmiyorsanız, çekilişler zaman kaybı olacaktır.
Sosyal Medya Pazarlamaya Genel Bakış
Sürekli birkaç platform ismini duyuyor olsan bile bu diğer platformların olmadığı anlamına gelmez.
Sadece Wikipedia bile 200’den fazla platform olduğunu belirtmektedir.
“Konuşma Prizması” adı verilen bu harika grafik bizlere iyi bir genel bakış sunuyor.

Bu liste oldukça güncel olsa da, bu grafiğin 2008’in ilk sürümünden tamamen farklı olduğu gerçeği belki de sana şaşırtıcı gelebilir.
Tüm sürümler yaklaşık 200 hizmeti bir araya getirir, ancak sürümden sürüme (genellikle her 2-3 yılda bir güncelleme yapılır) içerik oluşturucular 100’den fazla sosyal medya platformunu kaldırır ve 100 tane daha ekler.
Bu tür değişimler sürekli kendini yeniler.
Sosyal medya dünyası inanılmaz hızlı bir şekilde değişiyor.
Bu yüzden daha yeni başlıyorsak, sosyal medya pazarlama serüvenine deyim yerinde ise “oturmuş” platformlar ile başla.
“Bir sonraki büyük şey” (büyüyecek sosyal medya platformu tahmini) üzerine bahis oynamak ancak haklı çıkarsan kâr sağlayabileceğin bir yöntem olacaktır.
Eğer haklı çıkmazsan, yine hüsrana uğrayacağını şimdiden görür gibiyim.
Ancak, bir sosyal medya stratejisine yeni başladıysan, ne kadar etkili olduklarını gördüğümden bir Facebook sayfan veya bir Twitter hesabın olmadan bu işin olmayacağını sana söylemem gerek.
Şimdi bazı sosyal medya terimlerine birlikte bakalım:
İçerik:
İçerik, gönderdiğin, paylaştığın içeriktir.
Bu bir Facebook durum güncellemesi, Instagram’da bir fotoğraf, Twitter ‘da bir Tweet, Pinterest’te bir resim vb. herhangi bir içerik olabilir.
Grafik:
Grafik sana içeriğin birçok farklı biçimde geldiğini ya da gelebileceğini ve onu her bir platforma göre uyarlamanız gerektiğini zaten göstermiş durumda. Kaynağın içerikten daha önemli olduğu bilinse de durum böyledir.
Kaynak:
Gary Vaynerchuk, (benim en sevdiğim girişimcilerden biri) içeriğin kral, kaynağın ise kraliçe olduğunu söyler.
Harika bir şaka yapabilirsin, ama 3000 kelimelik bir blog yazısının içine o şakayı yerleştirirsen, çok az insan görmüş olacak ve yaptığın şaka amacına hizmet etmeyecek.
Ancak Twitter’da bir tweet atarak aynı espri ile harika bir işe imza atabilirsin.

Ayrıca durum tam tersi için de geçerli olabilir.
Blog metninin tamamını tek bir tweet’e sığdırmak pek mümkün değildir, bu yüzden çözümü hashtagler ile aramalısın.
Bu da bizi hashtag konusuna getiriyor.
Hashtag:
Şimdiye kadar, insanların neredeyse tüm sosyal medya kanallarına meta bilgi eklemek için kullandıkları çok yaygın bir form olarak belirtilir hashtag.
Twitter, Facebook, Instagram ve Pinterest platformlarının tümünde, içeriğinin konusunu tanımlamana veya mevcut eğilimlerin bir parçası olarak işaretlemene izin vermek için hashtag’ler kullanır.
İçeriğini kullanıcıların keşfetmesini daha kolay bir hale getirir ve bu nedenle içeriğinin paylaşılma ve yayılma olasılığını artırır.
Paylaşımlar:
Paylaşımlar, sosyal medya dünyasının para birimidir dersek karşı çıkan olmaz herhalde.
Sosyal medyada önemli olan paylaşımlardır.
İnsanlar, insanların izlenimleri, tıklanma oranları ve içeriğe olan potansiyel erişimleri hakkında seninle konuşmaya devam edecek.
Fakat bunların hiçbiri size insanların gerçekten söylemeniz gerekenleri söylediğinizde onların dinleyip dinlemediğini söylemiyor.
İnsanlar içeriğin ile ilgilenip etkileşime girdiğinde bu iyidir.
Ama, paylaştıklarında, işte bu kutlaman gereken bir durumdur.
Paylaşımları ve içeriğin genel etkisini ölçmek için BuzzSumo harika bir araçtır.

Daha fazla paylaşım demek daha fazla kişi içeriğini sevdi veya sevecek demektir.
Olup olabilecek en iyi ve en basit formül budur.
Etkileşim:
Bu terim, insanların ürettiğin içerik ile etkileşime girdiği anlamına gelen genel bir terimdir.
Bir beğeni, tavsiye, yorum ya da paylaşım olabilir.
Bunların hepsi iyi sayılır tabii ki, ama insanların o konu ile ilgili yapacağı paylaşımlar ile birlikte bu durum çok daha iyi olacaktır.
Şimdi bazı tanımları ele alıp incelediğimize göre, 2018 için bazı sosyal medya pazarlama trendlerine bir göz atalım. Ne dersiniz?
2019 Sosyal Medya Pazarlama Trendleri

Sosyal medya dünyası diğer tüm çevrimiçi alanlardan daha hızlı bir şekilde gelişiyor ve değişiyor.
Buna ayak uydurmak hiç de sanıldığı kadar kolay bir iş değil.
İşte aklında bulundurman gereken birkaç trend.
Büyük olasılıkla, bu trendler sadece 2019’i değil, gelecek yılları da etkileyecek olan trendlerdir.
İşte o pozitif ve negatif trendlerin bazıları.
Organik erişim oldukça azaldı
Bir zamanlar, bir sosyal medya kullanıcısı ilgi çekici içerikler yayınlayabilir ve ardından sosyal medyalarını kolayca büyütebilir, yani birçok takipçi kazanabilirdi.
Birkaç ay sonra, şaşırtıcı içerikleri nedeniyle bir sürü arkadaşlık isteği, yorum, paylaşım ve “beğenme” alırlardı.
Fakat bugün durum böyle değil.
Aslında, çoğu sosyal medya platformu, organik bir takipçi kazanmayı giderek zorlaştırıyor ve bu durum kasıtsız değil.
Nedeni ise doğal şekilde yükselen sosyal medya süper starlarının parlama ve pazarlama kabiliyeti azaldıkça, başka bir şeyin popüler olması, aklınıza gelen şey doğru.
Doğru tahmin ettin: Reklam harcamaları. Tabii ki, bu sadece Facebook için geçerli değil.
Bir çok sosyal medya platformu içeriklerin insanlara Influencerlar yerine kendileri tarafından ücreti mukabilinde ulaştırılmasını istiyor. :)

Ancak gerçek şu ki, her sosyal medya platformu için bana kalırsa bu durum aynı.
İşletmelerin reklamlara daha fazla para harcaması kullanıcıların kendi yaptıkları paylaşımları ile platformlarını geliştirmeleri zorlaşır.
Örnek verecek olur isek, Facebook’un yaptığı bir değişiklik, yalnızca birkaç ay içinde paylaşım başına % 52 oranında doğal paylaşımların düşüşüne neden oldu.
- Unutma: Sosyal medya platformları birer işletmedir ve işletmeler para kazanmak ister.
Facebook, Instagram, Twitter ve diğer tüm sosyal medya şirketleri para kazanmak istiyor.
Bunu da sana ödeme yapan ya da yapacak müşteriler ile ilişkilendirerek yaparlar.
Hatta bunu en iyi şekilde yaparlar.
Ama sonuçta, her biri para için yapılmaktadır.
Bu yüzden neyin işe yarayıp neyin işe yaramadığını görmek için kendi çabalarınızı izlemen ve ölçmen gerekir.
Sosyal medya giderek “içeri girmek istiyorsan ödeme yapmalısın” diyen bir tavır takınmaya başlıyor, neredeyse “ücretli” bir hale geliyor.
Doğal paylaşımlar ile birlikte popülerleşme ve iş anlaşmaları daha da zor hale geldiğinden, işletmeler bu işin içinde olmak istiyorlar ise ödeme yapmaları gerekiyor.
Artık bir takipçi oluşturmak için bilinçli içerik pazarlaması çabalarına güvenemezler.
Sosyal medya algoritmaları reklamlara ne kadar öncelik verirse, işletmeler o kadar fazla para ödemek zorunda kalır.
Bu yüzden sosyal medya reklam harcaması giderek artıyor.
Sosyal medya için reklam bütçeleri 2014’ten 2016’ya iki katına kadar çıktı.
Aslında bu gerçekten hiç şaşırtıcı bir durum değil.
Sosyal medya şirketlerinin hemen hemen bütün paralarını reklamlardan kazandıklarını öğrendiğinde bu durum size anlamlı gelmeye başlayabilir.

Başka bir deyişle, sosyal medya yalnızca kullanıcılar için ücretsizdir, çünkü reklam verenler bu kullanıcılara ulaşmak için çok para ödüyorlar.
Yine de garip bir durum, değil mi?
Kullanılan bu yöntemler ile birlikte sosyal medyadaki kullanıcılar birer ürün haline gelmiştir.
Doğal olarak bir ürüne ulaşmak için ödeme yapman gerekir.
Neyse ki, işletmenin para harcaması için doğru sosyal medya platformunu seçersen, bu çok büyük bir problem olmayacak ve büyük bir sorun teşkil etmeyecektir, çünkü sana harcadığından fazlası geri dönecektir.
Al gülüm ver gülüm :)
Çoğu sosyal medya sitesi, özellikle de reklamlarını iyi yaptığın da bile, hâlâ çok makul reklam maliyetlerine sahiptir.
Sonuçta, orantılı olarak reklamların ne kadar iyi olursa o kadar az harcarsınız.
Kanalların Birleşimi
Girişimciler sosyal medya web siteleri oluştururken, onlar için olanaklar giderek daha da artıyor, hatta sonsuz hale geliyor.
Bu trend yavaşlamıyor, yavaşlayacak gibi de durmuyor.
İletişim kurmanın, müşterilere ulaşmanın ve potansiyel müşterileri kendilerine çekmenin yeni yolları geliştikçe, aynı derecede yenilikçi stratejiler de ortaya çıkıyor.
Örneğin, bir alışveriş sitesindeki alışveriş sepetinde ürün bıraktığını hatırlatan e-posta gönderimlerini ele alalım.
Bir zamanlar, alışveriş sepetindeki ürünü hatırlatma mesajlarını göndermek ve almak için tek yol e-postaydı.
Gelen kutunuza böyle bir şey gelirdi.

Ancak şimdi, Facebook Messenger ve diğer mesajlaşma platformlarının bir parçası e-posta ile eşit derecede geçerli hale gelmiş gibi görünüyor.
Geçen gün bu mesajı Facebook Messenger’daki Pura Vida Bilezikleri adlı mağazanın hesabından aldım.
Peki bütün bu anlattıklarımın amacı ne?
Kanallar değişiyor, gelişiyor ve pazarlamacıların onları kullanma yöntemleri daha da değişiyor.
Gittikçe daha fazla sayıda sosyal medya sitesinin ayaklarını yere sağlam basmaya başlaması ile birlikte, farklı pazarlama kanallarının birleşmesinin eskisinden daha fazla olması sana şaşırtıcı gelmeyecektir.
Araçların Birleşimi
Ancak, sadece birleşen kanallar değil, Kullandığımız araçlar da birleşiyor.
Örneğin, bu hafta kaç kez yeni üye girişi için üyelik bilgilerini doldurmak yerine Google veya Facebook ile giriş yaptın?
Daha fazla araç İnterneti doldururken, bu araçları kullananlar için her şey karmaşık hale gelmeye başladı.
Neyse ki internet genelindeki pazarlama araçları, reklamcılık devleriyle sorunsuz bir şekilde bütünleşmek için çalışmakta gibi görünüyor.
Örnek olarak MailChimp’i alalım.
Bir e-posta pazarlama yazılımı olan MailChimp ile kullanıcılar, MailChimp hesaplarından yerel olarak Facebook Reklamları oluşturabilirler.
Bunu, e-posta aboneleri için veya mevcut abonelerine benzeyen iyi bir kitle oluşturmak için yapabilirler.
Bu, sosyal medya platformları ve SaaS(Hizmet olarak yazılım) şirketleri arasında ne kadar fazla olursa, hedef kitlenize pazarlama yapmak o kadar kolay olacaktır.
Gerçekten de, bu çevrimiçi araçların birleştirilmesi işin için iyi bir şey.
Bunda şüphemiz yok.
Üstelik, büyük olasılıkla, bu durum yakın herhangi bir zamanda yavaşlayacağa da benzemiyor.
Bu trendleri göz önünde bulundurarak, en popüler platformlara bakmanın zamanı geldi ve bazıları hâlâ yükselmeye devam etmekte.
Her platform için, nasıl ortaya çıktığı, şu anda nerede olduğu, platformun içeriğinin bize ne anlatmak istediği ve bunlar ile harika bir içeriğin nasıl oluşturulacağı hakkında kısa bir özet vereceğim.
Sosyal medya mecrasının en büyük canavarı ile başlayacağız,
Tarihçe:
Facebook hakkında Sosyal Ağ adında bir film vardır, filmde Facebook’un nasıl kurulduğu, ne süreçlerden geçildiği anlatılmaktadır.
Film adından da anlaşılacağı gibi, bu bir sosyal ağ Mark Zuckerberg ve diğer kurucu üyeler siteyi 2004’te Boston yurt odasında yarattıklarında, sadece Harvard öğrencileri tarafından erişilebilir hale getirmişlerdi.
Ancak sitenin potansiyelini hızlı bir şekilde fark ettiler.
Ivy League kolejleri ve diğer birkaç kişi ile birlikte genişledikten sonra 2006’da Facebook’u herkese açtılar.
Yukarıda gördüğün gibi, Facebook çok büyük sükse yaptı.
Şimdi, Facebook Dünya’nın en büyük sosyal medya platformu.
Aynı zamanda pazarlamacılara en fazla veri ve en çok hedefleme seçeneği sunan bir reklam platformu.
Hatta müşterini, giydiği çoraplara kadar tespit edebileceğin bir platform.
Facebook reklamları ile İstanbul’da düzenli olarak voleybol oynayan ve düzenli olarak ekipmana para harcayan 18-25 yaş arasındaki kişileri hedefine alabilirsin. (kredi kartı verileri sayesinde).
Kaynak:
Facebook, konu içeriğe gelince sana çok fazla özgürlük veren bir platformdur.
Platformu resim, video ve yazı paylaşımlarını kısacası tümü ile kullanabilirsin.
Önemli olan, içeriğini platforma mümkün olduğunca entegre etmendir.
Örneğin, yalnızca bir YouTube videosuna bağlantı göndermek yerine, videoyu Facebook’un kendi platformuna yükleyebilirsin.
Kullanıcıları bir hediye veya açılış sayfasına yönlendirmek istiyorsan, bu yönlendirmeyi hayran sayfanda bir sekme olarak gösterebilirsin.
Kullanıcıyı platformda mümkün olduğunca uzun süre tutmaya çalışmalısın.
Çünkü insanlar Facebook’a güveniyor ve “evleri” olarak görmeye devam ediyorlar, ev rahatlığını bırakmak istemiyorlar.
Facebook Business Manager
Facebook’ta reklam vermek istiyorsan, bilmen gereken ilk şey Facebook Business Manager aracıdır.
Bunu reklamlarını, sayfalarını ve üyelerini yönetmek için bir merkez olarak düşünebilirsin.
Bu araç ücretsizdir ve kullanımı da oldukça basittir.
Facebook Business Manager’ın açılış sayfasına gidin. Sağ üst köşedeki “Hesap Oluştur” u tıkla.

Ardından, bu ek sayfanın geldiğini göreceksin.
Sadece işletme adını gir ve “Devam Et” i tıkla.

Şimdi adını ve işletme e-postanı gir, ardından “Bitir” düğmesini tıkla.
Evet, bunu ayarlamak gerçekten bu kadar kolay.

Şimdi Business Manager panosunu göreceksin.
Neler yapabileceği hakkında bir fikir edinmek için etrafa göz atmaktan, güzel bir şekilde incelemekten çekinme.

Bu araç, Facebook’ta reklam ve pazarlama konusunda ciddi olan herkes için mutlak bir zorunluluktur.
Sekme sekme dolaşmak yerine pazarlama performansın hakkında bilgi sahibi olabileceğin tek bir yeriniz olması, işlerini kolaylaştıracaktır.
Facebook Reklam Seçenekleri
Belki de Facebook ile ilgili en iyi bölüm, bir çok hedef kitle seçimi yaparken bir çok seçeneğin olmasıdır.
İnsanları demografik özelliklerine, cihazlarına, yaşlarına, ilgi alanlarına ve diğer özelliklerine göre hedeflemeyi seçebilirsin.
Bu, herhangi bir pazarlamacı için son derece değerli bir avantajdır.
Sonuçta, biz pazarlamacılar, müşteri profilleri oluşturmak ve pazar portföylerini hedeflemek için çok zaman harcıyoruz.
Ancak Facebook bu şeyleri eyleme geçirmene izin veriyor. Bir Facebook reklam kampanyası oluştururken seçeceğin ilk şey, kampanyanın amacı olmalıdır.
Web sitene insan çekmek, geri dönüşümleri artırmak, Facebook sayfanı tanıtmak, yayın açmak veya başka bir şey yapmak ister misin?
Sadece ne istediğini seç.

Ardından hedef kitleni konumlarına, yaşlarına, cinsiyetlerine, dillerine, ilgi alanlarına, davranışlarına ve bağlantılarına göre seçebilecek duruma geleceksin.

Son olarak, hedeflemek istediğin cihazları ve reklamlarının gösterilmesini istediğin yerleri seçmekte özgürsün.
Facebook otomatik reklam yerleşimi aracını kullanmanı öneriyorum, ancak aynı fikirde değilsen, reklamlarının nereye gitmesini ve hangi cihazı hedeflemelerini istediğine kendin karar verebilirsin.
Birçok sosyal medya platformu tüm bu kararları senin için kendi başına yapacaktır.
Ancak Facebook seni sürücü koltuğuna oturtuyor çünkü ideal müşterilerini bulmak için en iyi işi senin yapacağına inanıyor, hatta bunu biliyor.
Sonuçta, pazarda hedefleyeceğin kitleyi en iyi sen tanıyorsun. Değil mi ?
Benzer Kitleler (Look a like Audience)
Mükemmel hedef kitleni bulduğunda ne olur?
Daha önce hiç olmadığı gibi dönüşümler almaya başlarsın.
İşte bu çok iyi, ama bu işin burada bitmesi gerekiyor mu?
Reklam vermek için mükemmel hedef kitleni bulmak oldukça zaman alabilir, bu nedenle bundan doğal olarak en iyi şekilde yararlanmak istiyorsun.
Neyse ki, mükemmel kitleni bulduğunda, kaldıraçtan yararlanabilirsin. Facebook, hedef kitle oluşturmana izin veriyor.

Temel olarak, bunlar mevcut kitlenin birinin özelliklerini taklit eden kitlelerdir.
Bunun anlamı, dikkat çekici bir performans sergileyen bir kitlen varsa, aynı zamanda iyi performans gösterebilen, iyi bir performans göstermesi beklenen benzer bir kitle oluşturabilirsin.
Şu anda reklam veren herkes bu özelliği kullanıyor, çünkü hedeflediğin pazarı bulma ve pazarını genişletme sürecini oldukça kolay bir hale getiriyor. Bunu kaçırmak istemezsin.
Instagram Entegrasyonu
Facebook’ta bir reklam oluşturduğunda, o reklamı Instagram’da tek bir düğmeye tıklayarak da yayınlayabileceğini biliyor muydun? Bu doğru.
Üstelik hiçbir zahmet çekmeden bunu yapabilirsin.
Instagram reklam yerleşimi düğmesine tıklayıp “Yayınla”, “Hikayeler” veya her ikisini de seç kısmını seçebilirsin.
Reklamın oldukça görsel ise ve Pazar hedefin genç insanlar ise, bu otomatik entegrasyonu kullanmayı düşünebilirsin.
Böyle bir eylem, ekstra bir çalışma yapmadan insanlara erişimini genişletir.
Facebook Live

İnsanlar Facebook’ta canlı yayına adeta bayılıyor. Ailelerini sevdikleri gibi sevmiyorlar ama sanıyorum ki çok yakında sevecekler gibi görünüyor.
Belli bir süredir pazarlamacılar, video pazarlamanın gücüne hayran kaldılar. Canlı yayını daha çekici kılan bir şey var. Belki de bu insanların işi batırması için bir şanstır.
Belki de sadece şeffaflık, özel yaşamı bitirici bir hamledir. Belki de bizi birbirimize daha bağlı hissetmemizi sağlayacaktır, kim bilir?
Sebepleri ne olursa olsun, gerçek aynı. İnsanlar, normal videolardan çok daha fazla bir şekilde canlı yayın izler.
Bu özellikle Facebook’ta geçerlidir.
Kullanıcılar canlı yayınları izlemek için önceden kaydedilmiş videolardan üç kat daha fazla zaman harcıyorlar.
Başka bir deyişle, canlı yayın Facebook’ta pazarlama zamanınıza ve paranıza değecek bir yatırım olabilir.
Böylece insanları hızlı bir şekilde meşgul eder ve alternatif video içeriğinin hazırlanışı vs. bakımından daha uzun süre sizi izlemelerini sağlarsınız.
Üstelik hâlâ gelişmekte olan bir yapı olduğu için canlı yayın henüz kalabalık kitleye sahip değil. Bu, canlı yayın açmak için iyi bir zaman demektir.
Google+
Bu yazıyı beğendiyseniz bunu arkadaşlarınızla Facebook, Twitter ve LinkedIn profilinizde paylaşabilir, bize destek olabilirsiniz!
Sosyal Medya Trendleri: En iyi 10 Trend başlıklı makalemizi de okumanızı öneririm.
sosyal medya hakkında güzel makale, artık herkes işinde sosyal medya kullanıyor
Selamlar Kasım, evet artık sosyal medya platformları iş yerleri için sadece sosyalleşmek için değil, yaptıkları şeyi pazarlamaları için de oldukça önemli.
Çok detaylıydı, fazlasıyla yararlı geldi, teşekkür ederim.
Rica ederiz, umarım işini görmüştür.
Güzel yazıydı eline saglık
Rica ederim Ahmet, işine yaradıysa ne mutlu bize. :)
yararlı bir yazıydı çok güzel paylaşım teşekkür ederim
Selamlar Mahmut, işine yaradıysa ne mutlu bize :)
İşe yarar, çok güzel teşekkürler
Selamlar Cihan, işine yaramasına çok sevindim.
Müthiş büyük bir makale, güzel içerik teşekkürler
Selamlar, beğenmenize sevindik :)