Email marketing üzerine yazdığımız rehberin sonuncusuna geldik!
Artık email marketing stratejisini ve email marketing listesini nasıl bölümlere ayıracağınızı biliyorsunuz.
Bu yazımızda ise detaylarıyla birlikte e-postalarınızın görüntülenme oranlarını nasıl arttıracağınızı öğreteceğiz.
E-posta görüntülenmelerinin yanı sıra otomatik mail cevaplayıcının nasıl kullanılacağına da değineceğiz.
O halde hazırsanız, artık email marketing stratejisinin son adımına geçiyoruz.
E-posta Görüntülenme Oranlarını Artırma
Bu bölüm her dijital pazarlamacı için oldukça önemlidir.
Çünkü e-posta listenizi büyütmek ve bölümlere ayırmak için yapmış olduğunuz çalışmalar çok detaylı olsa dahi, e-postalarınız insanlar tarafından gerçekten açılmadığı sürece hiçbirinden faydalanamazsınız.
Bu sebeple de emekleriniz boşa gitmiş olur.
Potansiyel müşterilerinize gönderdiğiniz e-postaların görüntülenmesini arttırmak için yapabilecekleriniz ise şöyledir:
1. Spam Filtrelerinden Kaçınmak
Muhtemelen en belirgin sorun, gönderdiğiniz e-postanın abonenizin spam klasörüne düşmesi olacaktır.
E-posta göndermek için zaten izin aldığınız ve önerilen email marketing sağlayıcılarından birini seçtiğiniz için, iyi bir başlangıç yaptınız.
Bu sayede henüz başlangıçta iken bile email marketing çalışmanız için yolladığınız e-posta, güvenilir sayılacak ve spam klasörüne düşmeyecektir.
E-postaların Spam Klasörlerine Düşmesini Engellemenin Yolları Nelerdir:
- Tüm potansiyel müşterin e-postalarınızı almayı istediğinden emin olun. Kullanıcılar e-postanızı sık sık spam olarak işaretliyorsa daha sonra göndereceğiniz tüm e-postalar iyi yada kötü ayırt edilmeksizin spam klasörüne düşecektir.
- E-posta kampanyanızı iyi bir IP adresinden gönderin. Bu, geçmişte spam göndermemiş ya da bir başkası tarafından kullanılmamış bir IP adresi olmalıdır. Aksi halde spamlar ile ilgili tekrar sorun yaşayabilirsiniz.
- Doğrulanmış domainlerden e-posta gönderin.
- Eğer e-postanız için HTML kullanıyorsanız, e-posta şablon kodunu temiz tutun ve gereksiz linklemelerden kaçının.
- E-posta içeriğinizin “Kime:” alanını kişiselleştirmek için birleştirme etiketlerini kullanın.
- Abonelere e-postalarınızı nasıl şekilde listeleyeceklerini gösterin ve onlardan sizi adres defterlerine eklemeleri için ricada bulunun.
- “Satış” dilini aşırı kullanmaktan kaçın. Bunlar “satın alma”, “ürün”, “indirim” veya “nakit” gibi spam tetikleyici kelimeler olarak sayılmaktadır.
- Konu satırları kullanarak “bait and switch” aldatmaları yapmayın. Kendi konumunuz da dâhil olmak üzere, bunu yapmak sadece abonelerinizin ya da potansiyel müşterilerinizin sizden uzaklaşmasına sebep olacaktır.
- Abonelerinizin e-postalarınızı listelerinden çıkarabilmeleri için kolay bir yol ekleyim. Böylece onları zorlamadığınızı anlayacaklardır. Bu da aboneleriniz ile aranızdaki ilişkilerin güçlenmesine katkıda bulunacaktır. Ayrıca e-posta listenizden kendi istekleriyle çıkmaları, her seferinde e-postanızı spam olarak işaretlemesinden çok daha iyidir.
İyi bir email marketing servisini seçtiğinizde bunların neredeyse tümü ele alınmaktadır.
2. Listenizi Taze Tutmak İçin Aktif Olmayan Aboneleri Silin
Abonelerinize istikrarlı bir şekilde e-posta göndermek önemlidir, bu sayede listeniz tabiri caizse ‘bayatlamaz’.
Buna rağmen, zamanla e-posta aboneleri kendi isteğiniz dışında aktif olamayabilirler.
Bazı insanlar e-posta hesaplarını değiştirmiş olabilir veya belki de artık markanız ile ilgilenmiyor olabilirler.
Bu yüzden listenizi güncel tutmak ve abonelerle dolu bir listeye sahip olmak için, etkin olmayan aboneleri periyodik olarak kaldırmak faydalı olacaktır.
Aktif olmayan bir abone; son 6 ay içinde veya daha fazla süredir e-postalarıyla meşgul olmayan herhangi bir kişi olabilir.
Aktif olmayan abonelerin yeniden ilgisini çekmek için bir tane daha e-posta kampanyası göndermeyi deneyebilirsiniz.
Belki böylelikle aktif olmayan abonelerinizin tekrar ürünleriniz ve e-postalarınızla ilgisini çekebilirsiniz.
Örneğin, aktif olmayan bir müşterimizi listemizden çıkarmak için, “Sizi sıkıyor muyum?” yazan ve hala abone olmak isteyip istemediklerini soran bir e-posta gönderdik.
Bazı insanlar yanıt verdi, bazıları vermedi.
Cevap vermeyenleri listemizden temizledik.
Olumlu cevap verenlere ise ürünlerimiz ve hizmetlerimiz hakkında e-posta göndermeye devam ettik.
Listenizi yeni tutmanın bir başka yolu da, bilgilerini ve tercihlerini güncellemek isteyip istemediklerini sormak için, arada sırada aboneleriniz ile birebir görüşme yapmak olacaktır.
Bu yöntemle abonelerinizin sizlerle bağlantılarını kontrol edebileceklerini hatırlatabilirsiniz.
Bu da sizlere sadık bir müşteri kazanma yolunda güzel bir adım attıracaktır.
3. Zamanlamanızı İyi Yapın
Birçok pazarlama stratejisinde olduğu gibi email marketingde de zamanlama son derece önemlidir.
Doğru zamanlama abonelerinizin e-postalarınızı açıp tıklayıp-tıklamamaları üzerinde çok büyük bir etkisi olabilir.
Bu nedenle e-postalarınızı hangi saat ve günde göndereceğinizi dikkatlice düşünün.
Mükemmel zamanı hemen bulamayabilirsiniz.
Ancak deneme yanılma yöntemi ile hangi zaman dilimlerin en iyi olduğunu belirleyebilir ya da gelecekteki göndereceğiniz e-postaları keşfetmek için bazı A/B testleri uygulayabilirsiniz.
Hatta merak da ediyor olabilirsiniz, başka biri yararlanabileceğiniz bazı testler yapmış mı?
Evet.
GetResponse tarafından yapılan bir çalışmada, Salı günlerinin en yüksek e-postaya bakma ve tıklama oranlarına sahip olduğu ortaya çıktı:
Bununla birlikte, Yes Marketing’ten bir çalışma, cumartesi günlerinin E-ticaret dönüşümleri için en iyi günler olduğunu buldu:
E-posta gönderme zamanındaki en önemli nokta şudur: Belirli bir kitlenin hayatında bir gün hayal edin.
Sabah, öğleden sonra ve akşam ne yapıyorlar?
İş günleri nasıl görünüyor?
Geceleri ne kadar geç uyurlar?
Sabahları ne kadar erken kendilerine geliyorlar?
Tüm bu sorular e-postalarınızı gönderirken en iyi zamanı seçmenize yardımcı olacaktır.
4. Konunun Ana Fikrini Öne Çıkarın
E-posta açma ve tıklama oranlarına gelince, konu satırları her şeydir.
Bu yüzden işiniz, konu çizgilerini öne çıkarmaktır.
Yaratıcı konu satırlarını oluşturmak için bazı ipuçları şöyledir:
Meraklı, ancak fazla akıllı olmayın.
Abonelerinizi e-postalarınızı açmak ve linklerinize tıklamak için ‘meraklandırmak’ istiyor olabilirsiniz.
Ancak abonenizin neyden bahsettiğiniz hakkında hiç bir fikri yok ise, e-postanız spam kutusuna doğru yol alacaktır.
Bu yüzden avantajlarınızdan bahsederek aboneyi link’e çekmeli, ürün ve hizmetinizi incelemesini sağlamalısınız.
Eğer varsa, numaraları ve istatistikleri e-postanıza dahil etmelisiniz; sayılar genellikle ilgi çekicidir.
Arkadaşça bir yazı formu kullanın; abonelerinizin arkadaşlarıyla konuşurken kendi kullandıkları dilde ve tarzda konuşmalısınız.
5. Sadece Bir Kişiye Yazıyor Gibi Yazın
Konu satırını ve mesaj içeriğini hazırladığınızda, e-postanızı almak üzere olan binlerce kişiyi düşünmek doğaldır.
Ancak, kişisel bir konu satırı ve kişisel bir mesajla, bir kişiyle konuşuyormuş gibi yazmak çok daha etkilidir.
Bu şekilde yazmak için, alıcıyı gerçekten iyi tanımak gerekir.
Sorunlarını, isteklerini, değerlerini, beğenilerini ve hoşlanmadıklarını anlamanız gerekir.
Bununla ilgili sorun yaşıyorsanız, beş dakikalık sohbet isteyen bir e-posta gönderebilirsiniz.
Aramada, abonelerin ihtiyaçlarının ne olduğunu ve nasıl düşündüklerini anlamanıza yardımcı olacak sorular sorabilirsiniz.
Bir veya iki gününüzü abonelerinizle konuşarak geçirmeniz, işiniz için kaliteli zaman anlamına gelecektir.
Bu konuşma ve geri dönüşler size sadece mesajları için değil, aynı zamanda ürün ve hizmetlerinizi oluştururken veya geliştirirken de yardımcı olacaktır.
6. Arkadaşınıza Yazar Gibi Yazın
E-postalarınızı yazarken, kurumsal şapkanızı bir kenara koyun ve bir arkadaş gibi yazın.
Abonelerinize gerçekten hitap etmenin ve e-postalarınızı açıp tıklamalarını sağlamanın tek yolu budur.
Örneğin, “Müşterilerimize tasarruf sağlıyoruz!” gibi kurumsal bir ifade, samimiyetsiz görünür.
Daha arkadaşça bir alternatif, “Tasarruf sağlayabilirsin!” gibi bir şey olabilir.
Bu, e-postanızın çok daha kişisel görünmesini sağlar ve alıcılarınızın mesajınızı silip hayatına devam olasılığını azaltır.
7. Her Zaman Etkili İçerik Yazın
Bir abone e-postanızı açtığında, aslında her şeyi hallettiğinizi düşünüyor olabilirsiniz.
Ancak, e-postanızın gerçek içeriği de tıklama oranı kadar önemli bir rol oynar.
Aboneleriniz içeriğinden memnunsa, e-postalarınızı gelecekte açmaları daha olasıdır.
Hatta e-postalarınızı hevesle tahmin etmeye bile başlayabilirler.
Diğer taraftan, eğer bir abone e-postanızdan memnun değilse, muhtemelen e-postalarınızı tekrar açmayacak ve hatta abonelikten çıkacaktır.
Peki abonelerin e-posta içeriğinizden memnun olduklarından nasıl emin olabilirsiniz?
İyi bir içerik yazarak!
Ücretsiz e-Kitap, iyi bir blog yazısı veya bir web semineri gibi inanılmaz değerli kaynaklara bağlantı verin.
Önemli olan, yalnızca göndermiş olmak için e-posta göndermediğinizden emin olmaktır.
Listenizi e-postayla gönderdiğinizde, gerçekten değeri olan bir şey iletmeniz gerekir.
Yazdığınız her e-postanın değeri ne kadar yüksek olursa, aboneleriniz o kadar sadık olur ve görüntülenmeleriniz artar.
8. Biraz Mizah Katın!
Mizah, insanlarla güçlü ve anında bağlantı kurma imkanı sağlayabileceğiniz son derece önemli bir etmendir.
İnsanların zihninde mizah konusu hep kişisel, eğlenceli ve samimi olarak yerleşmiştir.
Ama ya çok komik biri değilseniz?
Akıllı ve komik düşünceleri bir e-posta konu satırının dar sınırlarına sığdırmaya çalışmak her zaman kolay değildir.
Neyse ki, komik yada ilgi çekici, samimi bir e-posta göndermek için bir komedyen olmak zorunda değilsiniz!
Alıcılarınızı ve neye cevap vereceklerini gerçekten bilmek daha önemlidir.
Sevdikleri ve hoşlanmadıkları şeyleri biliyorsanız, bir şaka yapmak veya bir dilde yorum yapmak çok daha kolay olacaktır.
Bir süre etkin olmayan abonelere gönderilen komik bir e-posta örneği:
Hey [isim], [değer önerisi] ile ilgili olarak sizinle iletişime geçmeye çalıştım ama bir cevap alamadım.
Lütfen şu şekilde cevaplayın;
- Gayet iyi durumdasın ve seni rahatsız etmeyi bırakmalıyız.
- İlgilendin fakat henüz yanıtlamadın.
- İlerleyen zamanlarda bakacaksın.
Ayrıca e-postalarınıza komik animasyonlu GIF’ler veya komik bir video ekleyebilirsiniz.
Yine, e-postalarına mizah ve kişilik eklemek için bir komedyen olmaya gerek yok, sadece e-posta kutusunun dışında, daha geniş bir şekilde düşünmeniz gerekir.
9. Mobil Optimizasyonunu İhmal Etmeyin
Mobil e-posta; hedef kitlesi, ürün ve e-posta türüne bağlı olarak tüm e-postaların %67’sini oluşturur.
Mobil kullanıcılarınızı görmezden gelmek yerine onlara nasıl hitap edeceğinize odaklanmalısınız.
E-postanızın responsive ve kolayca yüklenebilir bir medya içerdiğinden emin olun.
Ayrıca mobil ekranların daha küçük olduğunu ve bu nedenle uzun konu satırlarının mobil cihazlarda kesilebileceğini göz önünde bulundurun.
Mobil kullanıcılara hitap etmek için birkaç ipucu:
- Biçimlendirmeyi basit (tek sütun), 600 piksel genişliğinde tutun.
- Daha büyük bir font kullanın. Küçük fontların mobil cihazda okunması zor olacaktır.
- Görüntülendiğinden emin olun ve küçük bir test yapın (Android cihazlar, görüntüleri varsayılan olarak kapatır).
- Yükleme süresini azaltmak için daha küçük boyutlu resimler kullanın.
- Harekete geçirme ifadesini büyük bir butonda kullanın. Büyük düğmelere dokunmak daha kolaydır.
- İki bağlantıyı yan yana veya üst üste yerleştirmeyin. Bu şekilde, kullanıcı yanlışlıkla ilgisini çekmeyen linke dokunmaz.
Bu ipuçlarının tümü, herhangi bir kampanyanın daha iyi dönüşüm oranları almasına yardımcı olabilir, ancak hemen bir geri dönüş almadıysanız cesaretiniz kırılmasın.
Email marketing bir dijital pazarlama stratejisi olduğundan, iş ve aboneleriniz için en iyi hangi taktiklerin işe yaradığını bulmak ve denemek için kendine biraz zaman tanıyın.
Sonuçta kimse bu işi annesinin karnında öğrenmedi, kitlenizi tanımak için kendinize zaman verin!
İlginizi Çekebilir
Yayıncılar İçin Google AdSense RehberiEmail Marketing’i Otomatik Yanıtlayıcılarla Otomatikleştirme
Email marketing rehberinin 5. ve son bölümüne hoş geldin.
Uzunca iki rehberden sonra zaman ayırıp okuduğunuz ve öğrendiğiniz için tebrik ederiz.
Açılma oranı yüksek, inanılmaz derecede etkili e-postalar göndermeye, süreci otomatikleştirmeye ve kampanyalarınızı para kazanma makinelerine dönüştürmeye hazırsınız.
Otomatik yanıtlayıcı sistemi, tartışmasız bir pazarlamacının satış yapması için en güçlü araçtır.
Bu otomatik yanıtlayıcılar e-posta listenizi başarılı bir şekilde kullanmanıza, iyi ilişkiler kurmanıza ve potansiyel müşterileri gerçek birer alıcılara dönüştürmenize yardımcı olur.
En iyi kısmı ise bir kere ayarladıktan ve işinizi bitirdikten sonra başka şeylere odaklanabilirsiniz.
Otomatik Email Cevaplayıcı Nedir?
Bir otomatik cevaplayıcı; e-posta listenizdeki insanlara otomatik olarak gönderilen ve e-posta listesi aboneliği, sitenizde yeni bir içeriği okuma, alışverişten vazgeçme, bir PDF indirmek veya bir ürün satın almak gibi belirli bir etkinlik tarafından tetiklenen bir e-posta dizisidir.
Bir e-posta otomatik yanıtlayıcı serisinin içeriği önceden oluşturulur ve email marketing yazılımının yardımı ile uygun zamanda gönderilecek şekilde ayarlanır.
Her çevrimiçi işletmenin iki ana sebepten dolayı bir otomatik cevaplayıcı sistemine ihtiyacı vardır:
- Müşterilerinize değerli bilgiler ve görüşler sağlamanın yanı sıra, otomatik bir başlama sürecinde nasıl daha iyi kararlar alabileceklerini göstererek onlara bilgiler verir.
- Satışı istemeden önce, “bilmek, beğenmek ve güvenmek” için size yardımcı olarak potansiyel müşterileri dönüştürürler. Bunun ardından attığınız e-postalar daha samimi görünür ve dönüşüm oluşturma oranı yüksek olur.
Peki, oldukça etkili bir otomatik cevaplayıcı sistemi nasıl oluşturulur?
Bunun için 4 temel adım vardır:
Adım 1
Otomatik Cevaplama İçin Bir Hedef Seç
Otomatik yanıtlayıcı için sahip olabileceğiniz birçok farklı hedef vardır, ancak en yaygın 4 tanesi şöyledir:
Otomatik yanıtlayıcı sisteminizi oluşturmadan önce aşağıdaki hedeflerden birini veya bir kombinasyonunu seçin.
- Yeni abonelere “hoş geldin” yazısı gönderin. Bu, insanlara e-posta listenize abone olduktan hemen sonra gönderdiğiniz mesajdır. Kolayca indirmek için müşteri adayına bir bağlantı, abone olduğunuz için teşekkür ederim veya belki de en popüler blog yayınlarını kontrol etmek için bir harekete geçirme ifadesi içerebilir.
- Bir Lead Magnet kullanın. Bir otomatik cevaplayıcıyı, yeni aboneleri e-posta listenize çekmek için ana mıknatıs olarak da kullanabilirsiniz.
- Otomatik şekilde satış yapabilirsiniz. Bir e-posta otomatik yanıtlayıcı içinde bir satış akışı oluşturmak, bilgi pazarlamacıları tarafından kullanılan, yaygın olarak benimsenen bir stratejidir. E-ticaret işletmeleri için, satış sıranda abonenin web sitenizde gördüğü ürünler için promosyon teklifleri de bulunabilir.
- Sattığın ürünlere bağlı olarak, bir satış yapabilir veya ilgili ürünleri çapraz bir şekilde satabilirsiniz. Örneğin, bir müşteri bir dijital kamera satın alırsa, gönderilmeden önce siparişlerine bir lens, tripod ve diğer aksesuarları eklemeyi önerebilirsiniz. İnsanların sık satın aldıkları ürünleri (yiyecek veya tek kullanımlık eşyalar gibi, çocuk bezleri gibi) satıyorsanız, otomatik olarak yeni ürünler için teklifler gönderebilirsiniz.
Facebook, Instagram ve Google reklamları için daha önce satın alma yapmış olanların bir e-postasını toplayın ve özel hedef kitle oluşturun.
Daha sonra lokasyona göre bu email kullanıcılarına en çok benzeyen insanlara reklam gösterimi yapın.
Satışlar inanılmaz olacaktır.
Adım 2
Tüm E-posta Sıralarını Gösterin
Bu adımda, dizininiz için bir taslak çizeceksiniz, ama önce dizinin ne kadar sürmesini istediğinizi çözmeniz gerekir.
Kaç gün?
Kaç tane e-posta var?
Tam olarak kaç e-postaya ihtiyacınız olduğuna gelince, evrensel bir kural yoktur.
Sıralamanız, hedeflerini gerçekleştirmenize yardımcı olacak kadar uzun ya da fazla değil, az olmalıdır.
Ardından, her bir e-postanın ne kadar uzağa gönderileceğini bulmanız gerekir.
Her iki günde bir eğitim için bir e-posta göndermek ve bitmek üzere olan büyük bir satış yaptığınız bir günde üç ila dört e-posta göndermek sorun değildir.
Bu tamamen dizinin hedefine bağlıdır (işte bu yüzden bunu 1. Adımda seçtiniz).
“Değerli” e-postalarınız ve “teklif” arasında sağlıklı bir denge bulmanız gerekir.
Gönderdiğiniz satış e-postalarından daha fazla değerli e-posta gönderdiğiniz sürece e-postalarınızın tam sayısı önemli değildir.
Bu, listenizin yanmamasına yardımcı olur.
İşleri kolaylaştırmak için 80/20 kuralını kullanabilirsiniz: E-postaların % 80’i değerli olurken, yalnızca % 20’si satış yapmakla ilgili olmalıdır.
Ardından, her e-postanın hangi konuları kapsayacağını ve her bir e-posta için harekete geçirme ifadesinin ne olduğunu açıklayan baştan sona dizinin bir taslağını yazın.
Harekete geçirme ifadeniz bir bağlantıya tıklamak, blog gönderinizi sosyal medyada paylaşmak, e-postanıza cevap vermek veya ürününüzü satın almak olabilir.
Bir bilgi ürününü piyasaya sürmeye yönelik bir dizinin örneği:
- E-posta 1: Giriş tanıtımı ve abone olduğunuz için teşekkürler yazısı.
- E-posta 2: Belirli bir konunun/sorunun neden önemli olduğunu açıklayın. Bu, ürününüze olan talebin artmasına yardımcı olur.
- E-posta 3: Belirli bir sorunu çözmek için neler yapmanız gerektiğini açıklayın. Bu size güvenilirlik sağlar ve insanlara erkenden yardım edebilme avantajı verir.
- E-posta 4: Sorunun tam olarak nasıl daha ayrıntılı bir şekilde çözüleceğini açıklayın. Satışa geçiş yapın ve birkaç gün içinde yeni bir ürün / program başlattığınızı belirtin.
- E-posta 5: Ürününüzü işleme başlatın. Listenize, ürünün işlemde olduğunu ve önümüzdeki birkaç gün içinde satın alınabileceğini söyleyin. Bundan sonra, alışveriş sepetini kapatın.
- E-posta 6: Abonelerinize ürün hakkında bilgi verin. Şu ana kadar kaç kişi tarafından satın alındığını, başkalarının ne düşündüğünü ve ne kadar ürününüzün kaldığını paylaşın.
- E-posta 7: Kapanmadan önceki son günün ilk e-postası. Abonelerinize 24 saat kaldığını ve bundan sonra ürününüzün kullanıma sunulmayacağını söyleyin. Onlara ne öğreneceklerini ve faydalarının neler olduğunu hatırlatın.
- E-posta 8: Kapatılmadan önceki son gün, ikinci e-posta. Zaman giderek daralıyor ve ürünleriniz azalıyor, sadece birkaç saat kaldı. Bundan sonra bu ürünün kullanılamayacak olduğunu hatırlatın.
- E-posta 9: Kapanmadan iki saat önce. Burası çok az ürünün kaldığı en kritik kısım ve insanların yaşamlarında yapmak istedikleri değişime odaklandığınız yer. Sorunlarını gerçekten çözmeyi / hedeflerine ulaşmayı ne kadar istiyorlar?
- E-posta 10: Sepet kapatıldı. Ürünün artık mevcut olmadığını kullanıcılara açıklamak için bir e-posta gönderin. Programınıza kaç kişinin katıldığıyla ilgili sayıları paylaş. Herkese destekleri için teşekkür edin.
Adım 3
Geri dönüşüm sağlayan bir otomatik yanıtlayıcı sistemi oluşturun.
Otomatik yanıtlayıcı serisinin e-postalarını yazmak bu işin en zor kısmı olabilir.
Hatta profesyonel bir metin yazarıyla çalışmak bile isteyebilirsiniz.
Yine de kendiniz nasıl yapacağını öğrenmek istiyorsanız, aklınızda bulundurmanız gerekenler şunlar:
Önce Okuyucuya Odaklanın
E-postalarınızı her zaman kendiniz için değil, abonelerinizin ihtiyaçlarını karşılamak için yazmalısınız.
Abonelerinizin sorunlarını çözmenin yollarını sunun, sadece ürünlerinizden ve ne kadar mükemmel olduklarından bahsetmeyin.
Kendinize abonelerinizin en büyük ihtiyaçlarını sorun.
Mevcut sorunlarını bu e-postada nasıl çözebileceğinize odaklanın.
Kişiselleştirme Kullanın
E-postalarınızın içeriğini kişiselleştirmek, aboneleriniz için ürünlerinizi daha alakalı ve değerli hale getirecektir.
Kişiselleştirme, abonenin ilk adını e-postaya eklemenin ötesine geçer.
Gereksinimlerini karşılamak için e-postanın gerçek içeriğini uyarlamak gerekir.
Örneğin biz e-posta gönderirken E-ticaret ile ilgili bir kişiye “E-Ticaret mağazan için backlink oluşturma” başlıklı bir e-posta göndeririz.
Çünkü bu yalnızca “Backlink oluşturma” başlığından çok daha değerli olacaktır.
Harika Bir Konu Satırı Yazın
David Ogilvy adında çok sevdiğim bir dijital pazarlamacı bir keresinde 1 doların 80 sentinin başlıklar yazmak için harcanması gerektiğini söyledi.
E-postalarda konu satırı da aynı derecede önemlidir.
Dikkatinizi çekmezse, açmayacaksınız.
Bu yüzden zamanınızın çoğunu konu satırını yazıp parlatarak geçirin.
Harika bir e-posta konusu, e-postanın içeriği ile ilgili merak uyandırır.
Aynı zamanda kişiseldir ve alıcıyla oldukça ilgilidir.
Adım 4
İzleme ve İyileştirme
Çoğunlukla otomatik şekilde halledilen şeyler olmasına rağmen, bir e-posta otomatik yanıtlayıcı sistemi sadece bir gün için geçerlidir.
Ertesi gün tekrar oluşturmanız gerekmektedir.
En iyi sonuçları elde etmek için ya da iyileştirilmesi gereken alanları belirlemek için e-postalarınızın performansını izleyin.
Daha sonra, A/B testiyle bazı değişiklikler yapıp performansı iyileştirme imkanı olup olmadığını inceleyin.
İşte otomatik yanıtlayıcı kampanyalarını analiz ederken dikkat etmeniz gerekenler:
Görüntülenme
Görüntülenmeleriniz istediğin yerde değilse, aşağıdakileri göz önünde bulundurmalısınız:
Bu otomatik yanıtlayıcı, listeniz ile alakalı mı?
Konu satırlarınız olabildiğince iyi mi?
E-postalarınızı en iyi zamanda mı gönderiyorsunuz?
Tıklanma Oranları
Abonelerin e-postanızı açtıktan sonra, gerçekleştirmeleri gereken işlemleri gerçekten yapıyorlar mı?
Tıklanma oranınızın düşük olduğunu düşünüyorsanız, kılavuzumuzda belirttiğimiz bazı şeyleri gerektiği kadar etkili yapmamış olabilirsiniz.
Aşağıdakileri Göz Önünde Bulundurun
E-postanın kopyası konu satırına uygun mu?
E-postadaki abonelerine gerçekten değer verdiniz mi?
Harekete geçirme çağrınız yeterince açık mı?
Bağlantıyı bulmak kolay mı?
Abonelikten Çıkma Oranı
Abonelikten çıkanlar ne olursa olsun her zaman olacak ve bu genellikle bir sorun değildir.
Çünkü bu insanlar muhtemelen sizden zaten ürün ya da hizmet satın almayacaklardı.
Ancak yine de abonelikten çıkma oranının yüksek olması, potansiyel müşterilerinizi kaybettiğinizi gösterebilir.
Bu Başlıkları Kontrol Edin
Neden insanlar en başta listenize abone oldular ve onlara bir söz veriyor musunuz?
Otomatik cevaplayıcının içeriği, gönderildiği bölümle yüksek oranda alakalı mı?
Düşük değerli e-postalara sahip çok fazla satış e-postası mı gönderiyorsun?
Artık email marketing kampanyaların her birini otomatikleştirip hedefleyebildiğiniz için, bu kampanyaları adeta birer satış makinesine dönüştürebilirsiniz.
ÖZET
Bu kılavuzun etkili bir email marketing kampanyası oluşturmayı öğrenmene yardımcı olduğumuzu umuyoruz.
Email marketin kılavuzunu 3 farklı ana başlıkta incelerken aşağıdaki öğeleri sizlerle ayrıntılı olarak paylaştık:
- Email Marketing’in önemi
- Email Marketing’e nasıl başlanır
- Email Marketing listenizi büyütmek
- Email Marketing servisini seçmek
- Email Marketing listenizi bölümlere ayırmak
- E-postanızın açılma ve tıklanma oranlarını artırma
- Otomatik yanıtlayıcılarla otomasyon
E-posta listenizi oluştururken, e-posta kayıt formları eklemek için bu 14 yüksek dönüşüm alanını kullanmaya dikkat edin.
Abonelerinizin ilgisini çekmek için e-postanın bir kopyasını aldığınızdan ve gönderdiğiniz e-postaya okunmaya değer şeyler yazdığınızdan emin olun.
İlginizi Çekebilir
İçeriğinizi Google Discover İçin Nasıl Optimize Edebilirsiniz?Email Marketing ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular
Email marketing hakkında en sık sorulan sorulardan bazıları.
Bu bilgilerin bir kısmı bu makalede, bir kısmı da hazırladığımız diğer iki rehberde ele alınmıştır.
Ancak fazla zamanı olmayanlar için SSS üzerinde de cevaplamalar yaptık.
Bu SSS (Sıklıkla Sorulan Sorular)’yi kesinlikle güncelleyeceğimiz için ara ara ziyaret edip son sorulara bakabilirsiniz.
Eğer bu email marketing/e-posta pazarlama ile ilgili makaleyi beğendiyseniz bizim için bir iyilik yapabilir ve arkadaşlarınızla paylaşabilirsiniz.
Aklınıza her hangi bir soru takıldıysa hiç çekinmeden bir yorum bırakın, size yardımcı olacağımızdan emin olabilirsiniz.
İlginizi Çekebilir
SEO Uyumlu İçerik Üretimi Nedir ve Nasıl Yazılır?
Hocam çok detaylı bir yazı olmuş. Ellerinize sağlık. Aylardır her yerde aradığım bu konuyu sonunda buldum.
Çok detaylı bir yazı olmuş elinize sağlık