İyi bir blogger olmak için, blog yazmak konusunda iyice araştırma yapmalı ve adımlarını buna göre atmalısın.
Mesela; Blog yazısı yazarken başlığın çok uzun olmamalı.
Bu gibi SEO sorunlarını çözmeni sağlayacak internette ve blogumuzda binlerce makale var.
Ama asıl sorun bu değil.
Aranma hacmi olan, Google ve diğer arama motorlarından trafik getiren blog yazılarını nasıl bulup yazabilirsin?
İşte anahtar konu bu.
Doğru bir konu bulmak, doğru amaçlarla ve süreklilik içeren yazılar yazmak…
Bu konu üzerine düşünülmesi gereken en önemli konu, hadi şimdi benim neler yaptığıma bakalım.
5 Basit stratejim var, bunları kullanabilirsin.
Bu başlıklar ayrıca “blog nasıl yazılır” sorusunun da cevaplarını oluşturacak.
Onun için eğer bir blog başlatacaksan dikkatli okumaya özen göster…
Bu arada e-posta bültenimize üye olmadıysan üye olabilirsin, en yeni makaleler geldikçe seni haberdar ediyor olacağım.
[newsletter_signup_form id=4]İlgi çeken bir konu bulmak için bir çok mecra var, ama biz burada kullanıcı davranışlarını izleyeceğiz.
Anahtar kelime planlayıcılar da işimizi pek çok alanda görüyor.
Ama konuyu daha detaylı inceleyelim.
Çünkü amaç sadece tıklama almak değil, kullanıcı etkileşimi oluşturmak ve Google tarafından ödüllendirilmek…
Udemy dünyanın en iyi anahtar kelime araştırma araçlarından biridir.
Neden mi?
açıklayalım.
Çünkü Udemy’de insanların ilgilendiği, parayla satın alabilecekleri konuları yakalamak kolay oluyor.
Udemy kurslarının bir çoğu ücretli, yine de çok satıyorlar.
Demek ki insanlar bu konulara para verecek kadar fazla değer veriyor.
Ana fikrimi anladın sanırım?
Bu kursları kategoriye göre arayabilirsin.
İlgi alanınla ve ayrıca blogunla doğrudan alakalı para ödemeye değer konular bulabilirsin.
Kategoriye ve anahtar kelimene göre aramalar yapabilirsin.
Udemy kullanırken yalnızca hacim değil.
Ayrıca anahtar kelimenin dönüşüm kalitesini de ücretsiz bir şekilde ölçmüş oluyoruz.
Arama bölümünü ya da kategorileri kullanabilirsin.
Udemy sana öneri olarak en çok satılan konuları ve kursları gösterecektir.
Örneğin, grafik tasarım hakkında bir blog yazısı yayınlayacağını varsayalım.
Udemy’deki tasarım kategorisine giriş yap.
Udemy detaylı filtrelemeler konusunda bir çok seçeneği sana ek herhangi bir yazılım olmadan sunuyor.
Buradan filtreleri de kullanarak en çok satanlara git ve bu konularda neler olduğuna göz at.
10 saniye içinde en çok satılan ve para kazandıran konuların bir listesine sahipsin.
ve dahası.
Sence de çok iyi değil mi?
Aynını Hepsiburada ve Amazon için de yapabiliriz.
Amazon sistemsel yapıdan dolayı daha uygun görünüyor.
Öncelikle, Amazon’da işimizi tanımlayan bir anahtar kelime arayalım.
Mesela bizim için SEO konusu oldukça önemli.
Ardından, çok sayıda oy alan bir kitap bakalım.
Bu bir satın alma kanıtıdır, zira Amazon üstünde satın almadan oy vermek mümkün değil.
Son olarak, kitabın içindekileri görmek için İçeriye Bak’a tıklayın.
Tıpkı Udemy’de yaptığımız gibi, burada da mükemmel bir içerik listesi karşına çıkacaktır.
İşte bize fikir verecek mükemmel bir kaynak.
Dediğim gibi, mesele sadece bir anahtar kelime planlayıcı ile hacmi öğrenmek değil, gerçekten değerli ve mükemmel konuları bulabilmek.
Şimdi rakibinin en iyi konularını analiz etmenin zamanı geldi.
Bu konuda dikkatli olman gereken şey; rakibinin senin yazmak istediğin konuda en iyi olmasıdır.
Yani SEO hakkında iyi bir içerik arıyorsan, bu konuda en iyi olan rakibini bul ve onun web sitesini araştır.
Rakibi site gezginine yaz ve ardından en iyi sayfalar‘a tıkla.
Burada kişinin en iyi içeriklerini, en çok trafik alan içeriğini görebilirsin.
Ancak bunları kesinlikle olduğu gibi kopyalama.
Senin alanında en iyi olan konuyu blogunda yazmaya çalışmalısın.
BuzzSumo, içerik fikirleri bulmak için en iyi araçlardan biridir.
Malesef şuan sadece İngilizce çevirisi mevcut ama Türkçe olarakta çalışıyor, biz İngilizce üzerinden gideceğiz.
BuzzSumo en sevdiğim içerik pazarlama araçlarından biridir.
Bununla birlikte, son zamanlarda bu aracı daha faydalı yapan çok güçlü bir özellik eklediler:
Ölümsüz İçerikler yani EverGreen Score
Nasıl çalıştığına bir göz atalım.
Öncelikle, normalde yaptığın gibi BuzzSumo’ya bir anahtar kelime yaz.
BuzzSumo, ölümsüz içerikleri sosyal paylaşımlarına göre seçiyor ve en yüksek paylaşım alanlardan aşağı doğru bir liste gösteriyor.
Varsayılan olarak bu şekilde listeliyor, sen sıralamayı değiştirebilirsin.
Buradaki sorunumuz şu; Bu içerik bir günde viral olup geri hızlıca popülerliğini kayıp mı etti yoksa yıllardır trafik çeken ölümsüz bir içerik mi?
İşte burada Evergreen score devreye giriyor.
Eğer bir içeriğin evergreen skoru yüksekse aylar önce yazıldığını ama hala insanlardan etkileşim aldığını görebiliriz.
Eğer anahtar kelimenin diğer bloglarda yüksek evergreen skoru aldığını görüyorsan bu içerik konularını kaydedip iyi bir içerik yazabilirsin.
Bu gibi bir içerik sana yıllarca web site trafiği getirecektir.
Bu en hızlı şekilde iyi konular bulmak için favori yöntemlerimden birisi.
İlk önce, alanındaki bir konferans veya topluluk sitesine git.
Buradan gündem sayfasına git:
Burada da diğer yukarıda bahsettiğim konular gibi, insanların sadece fikirleri bile duymak için para ödediği konuları göreceksin.
Sadece şu sayfayı kullan seçili olsun.
İşte anahtar kelimeler.
Bu sayfada gündem olan, sitenin bu sayfada hedeflediği kelimeleri bulabilirsin.
Ne demek istediğimi yukarda anladın sanırım.
Bu yöntem klasik anahtar kelime planlayıcılar ile aranma hacmi bulmaktan çok daha etkili bir konudur.
Adsense ile gelir elde ediyor olabilirsin, ya da bir hizmet satıyor olabilirsin.
Eğer onlara para vermeye bile değecek kalitede içerikler sunarsan, onlarda web sitendeki reklamlara tıklamaya veya sana iş yaptırmak için ulaşmaya çekinmeyeceklerdir.
Şimdi önemli konulardan birine daha göz atalım…
Şimdi içerik fikirlerine sahip olduğuna göre, blog gönderilerini yazmaya başlama zamanı geldi.
İyi haberlerim var: Sıfırdan başlamadan, zorluk çekmeden bloğunda nasıl bir şablon oluşturmanı düşünmene gerek yok.
Bunun yerine, senin için birazdan paylaşacağım blog yazısı şablonlarından birini kullanabilirsin.
Genişletilmiş liste yayını, düzenli bir liste şablonundan daha iyi ve gelişmiş gönderi şemasıdır.
Liste yayınları, blog yazarının dayanak noktasıdır.
Güzel tarafı: İnsanların belirli bir sonuç elde etmek için kullanabilecekleri, küçük ipuçlarından oluşan bir koleksiyon olmasıdır.
Mesele şudur ki, geleneksel liste gönderileri genellikle her ipucunu nasıl uygulayacağın gibi kilit ayrıntıları kapsamaz.
Ancak genişletilmiş liste gönderi tamamen farklıdır.
Genişletilmiş liste gönderi ile listende ki her öğe hakkında çok fazla ayrıntı verirsin.
Genişletilmiş liste gönderi neden bu kadar işe yarıyor?
Normal listele yazılar, insanların daha fazla bilgi edinmek ve sonuç görmek için efor sarf etmesine neden olur.
Örneğin, bir listedeki ilk ipucunun “Kahvaltıda Yumurta Yiyin” olduğunu varsayalım.
Ancak sıradan liste yayınları, bunlar gibi bir çok önemli bilgiyi içermez:
Genişletilmiş liste gönderi, tüm bu soruları ve daha fazlasını yanıtlar.
Bu şekilde, okuyucunun başka yazıları okuması ve fazladan araştırma yapması gerekmez.
Markalı strateji mesajın, hedef kitlenin uğraştığı bir sorunu çözer.
Bu çözüme markalı bir isim verdiğinde anında bir sektör otoritesi olarak görünürsün.
Sadece bir tane önemli nokta var:
İşe yaradığını ispatlaman gerekiyor.
Markalı örnek, insanlara siten ile bağlantı verebilecek somut bir şey verir.
Aynı zamanda nişinde bir otorite olmana yardımcı olur.
Kendi stratejini oluşturduysan, uzman olabilirsin.
Birkaç yıl önce e-posta listemi oluşturmakta zorlanıyordum.
Bir sürü farklı strateji denedikten sonra sonunda işe yarayan bir şey buldum.
Bu, insanlara çoklu hedefler sunmaktı.
Bu yüzden deneyimlerimle ilgili bir blog yazısı yazmaya karar verdim.
Ve yeni stratejime bir isim verdim:
İçerik Yenileme.
Bu vaka çalışması, 677 web sitesinden 3490 backlink topladı.
Bu backlink’lerin çoğu, farklı ve markalı içeriğin doğrudan bir sonucudur.
Ticaret Araçları, tavsiye ettiğin araçların bir listesidir.
Açık olmak gerekirse, bu araçlar yazılım olmak zorunda değildir.
Bir sabah rutini, köpük rulo veya B12 takviyesi olabilir.
Araç, okuyucunun bir sorunu çözmesine yardımcı olduğu sürece bir sorun yoktur.
Ticaret Araçları Örneği Neden İyidir?
Stratejiler zor, yaklaşımlar yanıltıcıdır ancak araçlar kolaydır.
En çok aldığım soru şudur: hangi SEO araçlarını öneriyorsun?
Bahsettiğim: Doğru SEO araçlarını bulmak gerçekten zor olabilir.
Ticaret Araçları yazısının çözdüğü sorun da budur.
Benim yazdığım seo araçları listesinde yukarda bahsettiğim tekniği kullanıyorum, en iyi araçları dikkatle seçtiğim ve özenle denediğim bir araçlar listesi yayınladım ve bu çok popüler oldu.
SEO için En iyi 15 Anahtar Kelime Aracı adında bir makale yayınladım.
İlgili Haber
Bu SEO uzmanlarının kullanması gereken araçların en iyi listesi olabilir. 🙂
En iyi rehber, konuyla alakalı bütün bilgileri kapsayan geniş bir blog yazısı anlamına gelir.
Yazdığın rehberin, okuyucuya bir konu hakkında bilmesi gereken bütün bilgileri tek bir yerde veriyor.
Bu yüzden insanların farklı farklı yazıları okumalarına gerek kalmıyor.
Rehberini bulduktan sonra, bilmeleri gereken her şeyi öğreniyorlar.
618media’da yayımladığım bir rehber: Youtube SEO Nasıl yapılır? 5 Adımda Youtube SEO
İlgili Haber
Yayınladığım zamandan beri bu kılavuzu en az 50 kez güncelledim.
Çünkü ilk önce okuyuculara en iyi bilgiyi ulaştırmaya çalışıyorum.
Tam Liste, liste formundaki nihai bir rehber gibidir.
Yani şunları kapsar;
Bunların hepsini tek bir yerde topladığında, tam liste oluşturmuş olursun.
Bu liste yazılar Google tarafından da beğenilir ve “Featured Snippet”, yani öne çıkan yazılar olarak Google tarafından değerlendirilir.
Bu konu oldukça geniş bir konu, Featured snippet hakkında daha sonra konuşacağız.
Öncelikle, tam listeler çok okunaklıdır.
İkincisi, kullanıcılar tarafından sevilen dağınık bilgileri tek bir sayfada düzenli bir şekilde yayınlamış oluyorsun.
Örneğin benim yaptığım gibi şahsen denediğin SEO Araçlarının bir listesini yayınlarsan, kullanıcıya bütün bilgileri tek bir sayfada vermiş olursun.
Bunlar kullanıcı deneyimini de kapsar, yani tecrübe edip beğendiğin şeyleri paylaşmış olursun.
Etkileşim almak için mükemmel bir fırsat.
Ama ben sadece bir takım araçları listelemedim, favori araçlarımı da vurguladığımdan emin oldum, sana da böyle yapmanı öneririm.
Bu yazı benim için bir trafik kaynağı oldu.
Her gün yüzlerce kişi bu yazıyı ziyaret ediyor.
Bir blog yazmanın en önemli bölümü, iyi bir başlığın olmasıdır, bu ilk ve en önemli adım olabilir.
Bu yüzden bu adımı iyi öğrenmek gerekiyor.
Bu bölümde sana şaşırtıcı blog yazısı başlıklarını nasıl yazabileceğini göstereceğim.
BuzzSumo geçenlerde 100 milyon başlığı analiz etti.
Peki ne buldular?
Bu 20 cümle ile başlayan başlıklar, en çok tıklama alma eğiliminde olanlarmış.
Örneğin, blogumda ki bu yazı, test edilen ifadelerden biri olan 15 en iyi ifadesini bulunduruyor.
Yabancı kaynaklara bayıldığımı söylemişmiydim ? 😀
BuzzSumo çalışmasından başka ilginç bir bulguya bakalım.
En çok tıklama almak için gereken püf noktanın, bir başlığın 12-18 kelime arasında olduğunu keşfetmişler.
En azından sosyal medya paylaşımlara gelince böyle durum böyle.
Bu benim favori başlık kesmelerimden biri.
Neden mi?
OutBrain tarafından yapılan bir araştırma, başlıklara parantez eklenmesinin TO’yu % 38’e kadar artırabileceğini buldu.
Gerçekten de deneyimlerim bunu destekliyor.
En popüler 10 yazımdan 6’sının başlığında parantez veya parantez var:
B2B Sektörü için Bu Kanıtlanmış Başlık İfadelerini Kullanabilirsin.
Bizim gibi bir B2B şirketi isen, clickbait başlıkların iyi çalışmadığını biliyorsundur.
Neyse ki, daha önce bahsettiğim BuzzSumo çalışması ayrıca bir B2B şirket için blog başlığı alt kümesini analiz etti.
Ve bu 20 ifadenin B2B ‘de çok iyi çalıştığını keşfettiler:
Her metin yazarı, duygusal başlıkların çok sayıda tıklama aldığını bilir.
Şimdi elimizde bunu destekleyen veriler var.
CoSchedule, kısa süre önce bir blog yazısı başlık çalışması yayınladı.
Özellikle, “(EMV = ”Duygusal Pazarlama Değeri”)” için bir milyon başlığı analiz ettiler.
Ve yüksek EMV ile sosyal paylaşımlar arasında açık bir ilişki buldular.
EMV puanını bu aracı kullanarak Advanced Marketing Institute‘dan ölçebilirsin:
Başlık metnini araca gir.
EMV puanını alacaksın.
Özellikle diğer projelerimde EMV puanımı en az % 25′ almaya çalışıyorum.
EMV skoru % 70 + olan birkaç başlığım bile var.
Konu ve başlık tamam, Şimdi okuyucunun dikkatini çekme zamanı.
Kabul edelim.
Hiç kimse uzun blog yazılarını beğenmez:
Bu yüzden tanıtımlarımı en fazla 4-7 satırla sınırlandırıyorum.
Örneğin, bu gönderideki tanıtımım yalnızca 6 satırdır.
Tecrübelerime göre 4-7 cümle insanları yazınıza bağlamak için fazlasıyla yeterli.
Okumak üzere oldukları içerik için onları heyecanlandırmaya çalış.
ÖPÖ Formülü şu an benim için en iyi çalışan stratejilerden.
Şimdi ÖPÖ formülünün her bir parçasını anlatacağım.
Sana formülün gerçek hayattaki örneklerini göstereceğim.
İlk önce, Önizleme’ye sahip olmalısın.
Sadece okuyucunun tam olarak ne öğreneceğini bilmesini sağlamalısın.
Bu şekilde, birileri sitene geldiğinde doğru yerde olduklarını bilirler.
Sonra ne yapabildiğini kanıtlamanın zamanı.
Burası insanlara bilgileri vereceğini gösterdiğin yer, özellikle konuya hakim olduğunu kanıtlamak gerekiyor.
Aşağıdakilerle kanıt gösterebilirsin:
Son olarak, yine Önizleme’ye sahibiz.
İlk önizleme yazına üst düzey bir genel bakıştı.
2. önizleme biraz daha farklı.
Bu önizleme, yazılarında bir şey hakkında kesin bilgi edindiğin yerdir.
Örneğin, bu girişte gönderimdeki adımların teknik olmadığını belirtmeyi öneriyorum.
Tanıtımlarımı geçiş cümlesiyle bitirmeyi seviyorum.
Tecrübelerime göre, bu geçiş insanların bir sonraki bölümü okumalarını sağlar.
İşte bir örnek:
“Hadi daha derine dalalım” yada “Okumaya devam et, buradan sonrası oldukça önemli”
Şimdi sana ilgi çekici içeriği nasıl yazacağını göstermenin zamanı geldi.
Özellikle, blog yazılarını 10 kat daha iyi hale getirebilecek 6 stratejiyi paylaşacağım.
İnsanların içeriğini okumasını istiyorsan, büyük paragraflar oluşturmaktan kaçınmalısın.
Bahsettiğim kötü yazının bir örneği:
Bunun yerine, 1-2 cümle uzunluğundaki paragraflara bağlı kalmalısın.
Bunun gibi:
Bu neden önemli?
Kısa paragrafları okumak daha kolaydır, özellikle mobil cihazlarda.
Ben alt başlıkları seviyorum.
Bunun nedeni alt başlıkların içeriğin okunması kolay parçalara bölmesidir
Örneğin, “Dropshipping Nedir?” yazımda çok fazla içerik var.
İlgili Haber
Bu yazı 27,567 kelimedir.
Bu yüzden içeriği çok küçük parçalara böldüm.
Ayrıca okuyucuyu her bölüme götüren bir içerik tablosu ekledim.
Bu bir gönderi onlarca alt başlığa sahiptir.
Bu şekilde 30 bin kelime bir makaleyi 500 kelimelik küçük parçalar halinde okuyucularına ulaştırabilirsin.
Bu alt başlıklar SEO içinde oldukça önemlidir ve Google bunları aktif olarak kullanır.
İnsanlara blog yazılarını yazmak için bir ipucu verecek olsaydım bu kesinlikle şu olurdu:
Aktif sesi yani Türkçe de etken yapı anlamına gelen fiil yapılarını kullan.
Etken yapıyı bilmeyenleriniz için açıklamak istiyorum.
Etken yapıda, eylemi kimin ve neyin yaptığı açık şekilde bellidir.
Yani işi yapan kişi ve durum açıktır.
Onun için bu yazıyı bir makale yazıyor gibi değil de, seninle konuşur gibi yazıyorum.
Medium.com’da ki yazıların gerçekten okunması kolay olduğunu fark etmiş olabilirsin.
Bunu Nasıl Yapıyorlar?
21 pixel yazı kullanıyorlar, eğer 15 pikselden daha küçük bir yazı boyutu kullanıyorsan çok sayıda okuyucu kaybedeceksin demektir.
Bu başarılı yazıların en önemli özelliğidir, ama bu kolay değil.
Bununla beraber bir ipucu vermem gerekirse:
Gönderini yüksek sesle oku ve kulağa garip geliyorsa, bu cümleyi not et.
Bu defa aynı şeyi yüksek sesle açıkla.
Muhtemelen aynı cümlenin çok daha iyi bir versiyonunu göreceksin.
Açıkladığın versiyonunu yazıya dökmeye çalış.
Ekran görüntüleri, grafikler, resimler, İnfografikler.
Her yazıda fazla görsel kullanmaktan korkmamalısın.
Örneğin, blogumdaki bu gönderi 20’dan fazla görsel içeriyor.
Sonucu açıkla ve konu hakkında net ol.
Sonuç çok önemlidir, özellikle yazına çok sayıda insanın yorum yapmasını istiyorsan.
Neyse ki, iyi sonuç kısmı yazmak için basit, 3 adımlı bir formül geliştirdim.
Buna GCS Formülü deniyor.
İşte GSC Formülüne genel bir bakış:
Ve şimdi ayrıntılı adımları anlatacağım.
Sonuç kısmını bir geçiş cümlesi ile başlat.
Geçiş cümlesi tıpkı göründüğü gibi.
Bunun amacı blog içeriğindeki insanları sonuç bölümüne aktarmaktır, ayrıca makalenin yavaş yavaş bittiğini de anlatmış olursun.
İşte bir örnek: Yazının sonunda “Şimdi senden bir yorum almak istiyorum” dememelisin.
Bunun yerine okuyucuya özel bir soru sormalısın.
Başka bir deyişle: “Ne düşündüğünü söyle.” demek yerine, okuyucuna yanıtlaması kolay bir soru sor.
Son olarak, harekete geçirme ifadesiyle sonlandır.
Ayrıca okuyucularından yorum yapmasını veya içeriğini sosyal medyada paylaşmasını isteyebilirsin.
Ardından, gönderini SEO uyumlu hale getir.
Bunu nasıl yapacaksın?
Hiç şüphe yok ki: SEO’da, kısa URL’ler en iyi sonucu verir.
Aşağıdaki fotograf 1. olan yazıların URLlerinin maximum 50 karakterden oluştuğunu gösteriyor, yukarı gittikçe yazının sıralaması artıyor.
Kısa URL’lerin uzun URL’lerden daha iyi performans göstermesinin iki nedeni vardır.
Öncelikle, URL Google’ın sayfanın konusunu anlamasına yardımcı olur.
Google resmen kısa ve açıklayıcı URL’ler önermektedir.
İkincisi, insanlar arama sonuçlarında tıklamaları gerektiğine karar vermek için URL’leri kullanır.
URL çok uzunsa, insanların tıklama olasılığı daha azdır:
Arama motorları SEO için meta açıklamanı kullanmaz.
Ancak meta açıklaman daha fazla kişinin yazını tıklamasını sağlamak için iyi bir yoldur.
Özellikle, meta açıklamanın şu kurallara uyduğundan emin ol:
Örneğin, bu yazıda meta açıklamamı tıklamaları en üst düzeye çıkarmak için nasıl tasarladığımı görebilirsin:
Anahtar kelimeni başlığa eklemen yeterlidir, bu kadar basit.
Örneğin, “Youtube Abone Sayısı Arttırma Yolları: 20 İpucu” yazım için hedef anahtar kelimem:
Abone Sayısı Arttırma.
İlgili Haber
Bu anahtar kelimeyi başlığa dahil ettim.
Anahtar kelimeni blogunun girişinde bir kez kullandığından emin ol.
Girişinde kullanacaksın diye yazıyı bozmamaya özen göster, içeriğin ilk %10 unda 1 kere kullanman yeterli olur.
Dahili bağlantı SEO açısından en iyi stratejilerden biridir, iç linklemeyi aktif olarak kullanırsan arama motorları ile iyi bir arkadaş olursun.🙂
Ne zaman yeni bir makale yayınlarsan, eski yazılarına 2-5 bağlantı verebilirsin.
Ayrıca eski yazılarından da yeni yazılarına bağlantı vermek yazının indexlenmesi ve otoritesini desteklemekte işine yarayabilir.
Örneğin, Google Tag Manager 101 makalemi yayınladığımda birbiriyle ilgili içeriklere bağlantılar verdim.
İlgili Haber
Yeni yayınladığım kılavuzlarda da bu yazıya link vermeye devam edeceğim.
Blog yazmak söz konusu olduğunda, içeriği tanıtmak içeriğin kendisinden bile daha önemlidir.
Başka bir deyişle: Gönderini Twitter’da paylaşıp trafik gelmesini bekleyemezsin.
Bu yüzden, içeriğini test edilmiş bu 4 stratejiyle tanıtmanı öneriyorum.
Evet, Facebook’un organik erişimi giderek düşüyor, yani sadece paylaştığınız bir içeriğe kendi kendine tıklama gelmesi uzun sürebilir.
Ancak gönderi öne çıkarma yani Facebook reklamları ile ile hâlâ insanlara ulaşabilirsin ve çok yüksek bir bütçe ile tanıtım yapmana gerek yoktur.
Bir facebook retargetin kampanyam için tıklama başına 36 kuruş ödemiştim, bu yazı içinde retargeting yapacağım.
İşte işlemimizin detayları:
Öncelikle, 30-60 gün önce sitene Facebook pixel eklediğinden emin ol, ardından blog gönderini Facebook’ta paylaş ve siteni son 30-60 günde ziyaret eden kişileri hedefleyerek reklamlarını başlat.
İlgili Haber
Hepsi bu kadar.
Bu içerik tanıtımı için son derece etkili bir yoldur.
Örneğin, bu makaleyi kısa bir süre önce blogumda yayınladım.
Aynı zamanda bu gönderiyi twitterda paylaştım ve e-posta abonelerime bu konu hakkında yazdığımı bildiren bir e-posta gönderdim.
Sence hangileri daha fazla tıklama alıyor?
E-posta bültenim, Tweet’imden 12 kat daha fazla tıklama aldı.
Bununla birlikte, her bültende çok fazla tıklama almak için yaptığım 3 şey:
İlk önce, tasarımı sade ve basit yapıyorum.
Logo yok, süslü grafikler yok.
Sadece düz metin ve yazıya bağlantılar var.
İkincisi, bülten başına sadece bir gönderiye bağlantı veriyorum.
Aksi takdirde abonelerin aşırı değerlendirme ve düşünme sonucu hiç bir aksiyon alamaz ve hiçbir şeye tıklamazlar.
Sonunda sadece en iyi blog yazılarımı e-postayla gönderirim.
Bu şekilde, biri benden bir e-posta aldığında şöyle der:
“Güzel, bu ajans bana yararlı bilgiler yolluyor.”
Bu, email okuma oranlarımın % 35’in üzerinde kalmasına yardımcı oldu.
Ajansımıza bağlı 15 binden fazla e-posta abonemiz var ve sonuç değişmiyor.
B2B sektöründe isen, LinkedIn’i atlamaman gerekiyor.
Facebook ve Twitter’ın aksine, LinkedIn organik trafiği şu anda çok fazla.
Bu, içeriğini etkili kişilerin önüne geçirmenin en iyi yoludur.
Ancak sadece insanlara spam yaparak bir şeyler başarmayı bekleyemezsin.
Örneğin, her zaman genel e-postalar alıyorum.
Bu tür emailleri genellik anında silerim, fakat birileri bana kişisel bir mesaj göndermeye zaman ayırdığında, en azından gönderilerini kontrol ederim.
Eğer yazı 618media topluluğu için uygunsa, paylaşırım.
E-posta bültenleri, YouTube video komut dosyaları, Sosyal medya gönderileri, hepsini sıfırdan yazardım.
Ancak geçen seneden beri, yeni bir içerik pazarlama tekniği deniyorum:
İçerik Dönüşümü.
Sana gerçek hayattan bir örnekle nasıl çalıştığını göstereyim…
Bu yılın başlarında backlinkler hakkında bir blog yazmak istedim.
Normalde boş bir Google Dokümanı açıp ana hatlarımı yazmaya başlıyorum.
Ancak bu sefer içerik dönüşümü stratejimi kullandım ve süreç çok daha hızlandı.
Özellikle, video rehberimi bu kılavuza dayanarak blogumdan yazdım:
Mesela bu stratejiyi rehberden aldım.
Blog için yeniden düzenledim.
Bu blog çoğunlukla mevcut içerikten gücünü alsa da, blog yazım ilk 30 günde 10 binden fazla kez görüntülendi:
Umarım bu kılavuz sana 2020’da sonuç alan bir blog yazısı yazmayı göstermiştir.
Şimdi sana sormak istiyorum: İlk olarak denemek istediğin bu yayındaki 1 numaralı stratejin nedir?
Blog yazmak için başlıklarda parantezler ve sayılar kullanmaya başlayacak mısın?
Belki de içeriğini LinkedIn’de tanıtırsın.
Belki de okuduğun bir şey hakkında bir sorun vardır.
Her şekilde aşağıya bir yorum bırakarak bana bildirebilirsin.
Cevaplamaktan zevk duyarım.
Bana bir iyilik yapmak istersen bu yazıyı Facebook ve Twitter’da arkadaşlarınla paylaşabilirsin.
Gelecek yazılarda görüşmek üzere.
yeni başlayacağım blog için mükemmel oldu. çok sağolun
Rica ederim, ne demek.