Bilgisayar nedir? Bu konuda bilgisayarların milattan önceki yıllardan bu döneme kadar gelişiminden detaylı bir şekilde bahsediyor olacağız.
Evet, yanlış duymadınız. Bu konuda bilgisayarların milattan önceki döneminden başlayıp bahsediyor olacağız. Aslına bakarsak bilgisayar dendiğinde akla gelmesi gereken şey hesap yapan bir araç veya makine. Sonuçta bilgi sayıyor fakat bu konu ağırlıklı olarak elektronik bilgisayarları anlatıyor olacak. Şunu belirtelim ki hesap makinesi de bir bilgisayar. Çünkü hesaplama yapmak için kullanılıyor. Aslına bakarsak bilgisayarların temelinde hesaplamalar yatar. Bu konuya birazdan değiniyor olacağız.
Bilgisayar Nedir?
Bilgisayar, arka planda hesaplama işlemleri yaparak komutları çalıştıran ve donanımları yöneten bir yapı olarak tanımlanabilir. Elektronik bilgisayarların merkezinde işlemci bulunur. İşlemci, bir beyin gibi düşünülebilir. Bu beyin yani işlemci, diğer donanımları kontrol altına alarak donanımlar arasındaki stabiliteyi korur. Yani işlemci sayesinde bilgisayar diğer donanımlarla iletişime geçerek çalışıyor. İşlemciye giden komut gerektiğinde diğer donanımlara da işlenerek gidebiliyor.
Temel bir bilgisayarda anakart, işlemci, RAM, ekran kartı, depolama birimi, güç kaynağı, monitör, klavye, fare ve hoparlör bulunur. Bunun yanı sıra yazıcı, mikrofon, kamera ve tarayıcı gibi ek donanımlar da bilgisayar ile iletişim kurabilir. Gelişen teknoloji ile beraber bilgisayarlarda da büyük gelişmeler meydana geldi. Bunu yazımızın ilerleyen kısımlarında bahsedeceğiz.
İlk Bilgisayarlar
Elektrik çağı henüz gelişmeden önce bilgisayar denince akla hesap yapan araçlar gelirdi. Tabii o dönemde bilgisayar kavramı kullanılmıyordu. Bilgisayar terimi ortaya çıktığında bu terim hesap yapabilen her türlü araç olarak tanımlanırdı. Yani bir abaküs bile bir bilgisayardı. Milattan önceki dönemlere kadar kayan bu dönemlerde astronomik hesap makinesi dahi bulunuyordu. Günümüzde artık bilgisayar, elektronik ortamda çalışan sistemlere verilen isim.
“Bilgisayar nedir?” konusunda değinirken elektrik çağından da söz etmek gerekir. Sanayi Devrimi ve sonrasında elektrik akımı da yayılmaya başladı. Bununla beraber ilk bilgisayarlar da yavaş yavaş ortaya çıkıyordu. 1837 yılında geliştirilen analitik makine, çeşitli hesaplamaları yapmasıyla bilinen bir yapıya sahipti. Görünümü ve işlevi sebebiyle bir bilgisayar olarak adlandırılmasa da henüz bilgisayarlar gelişmeden önce bu konuda bir adım atılmış oldu.
Delikli Kartların Yaygınlaşması
Bilgisayarlar henüz yaygınlaşmadan önce delikli kartlar ortaya çıkmıştı. Delikli kartlar, üzerinde belirli delikler açılarak kodlanan bir yapıdaydı. Bu kartların amacı, makinelerin çalışmasını sağlamaktı. İlk olarak 1728 yılında ortaya çıkan delikli kartlar, dokuma tezgahlarında kullanılmaya başlandı. 1800’lü yılların sonuna doğru ise delikli kartların Amerika Birleşik Devletleri’nde nüfus sayımında kullanılmasına karar verildi. Makine kullanımı ile nüfus sayımının kısa sürede bitmesi bilgisayarların gelişmesine ön ayak olan işlemlerden birisiydi. Delikli kartlar, ilk bilgisayarlarda da yerini aldı.
Elektronik Bilgisayarın Tarihi
“Bilgisayar nedir?” konusu dışında bilgisayarların tarihine de değinmek lazım. Hakiki bilgisayarlar ilk olarak 20. yüzyılda karşımıza çıkmaya başladı. İlk bilgisayar İkinci Dünya Savaşı sırasında bizleri karşıladı. Bu bilgisayar belki de daha önce duymuş olduğunuz ENIAC idi. ENIAC, İkinci Dünya savaşına destek olması amacıyla geliştirildi. Ağırlığı 30 ton olan ve 167 metrekare yer kaplayan bu bilgisayar, 1841 yılında Amerika Birleşik Devletleri tarafından geliştirilmeye başlandı. ENIAC’ın geliştirilme amacı, atış yaparken atılacak olan mermi ve füzelerin hesaplamalarının daha doğru yapılmasıydı.
1945 yılına kadar geliştirilen ve 1947 yılına kadar test sürecinin sürdüğü bu makine, savaş bittiğinde tam anlamıyla kullanılabilir hale gelmişti. Bundan dolayı bilgisayarın savaş için kullanılmasına gerek bulunmuyordu fakat 1947 yılında ENIAC, halka duyuruldu. Savaş sona erdiği için geliştirilen bu makinenin boşta kalmaması için makine atom enerjisi hesaplaması, termal tetikleme, rastgele sayı bulma, kozmik ışın çalışması ve bunun gibi çeşitli bilimsel işlemlerde kullanıldı. 1951 yılından itibaren ise ENIAC, endüstriyel kullanıma ayrıldı.
ENIAC, büyük bir kolaylık sağlıyordu. Kadın programcılara sahip olan bu makine, kabloların yer değiştirmesi ve düğmeler ile programlanıyordu. 1955 yılına kadar hizmet veren ENIAC ile ilgili bir örnek vermek gerekirse bu makine, 60 saniye yer alan bir topun rotasını 15 saniyede hesaplarken bir insanın bu sonucu elde etmesi 20 saate kadar sürebiliyordu. ENIAC matematiksel işlemler yapabiliyor ve bazı farklı işlemlere de ağırlık verebiliyordu. Güç tüketimi sebebiyle 1955 yılından sonra farklı makinelere yer verildi.
1950’li yıllardan sonra artık bilgisayarların sayısında artış meydana gelmeye başladı. Daha az güç tüketen, daha düşük boyuta sahip ve daha hızlı bilgisayarlar geliştirilirken insanlar bununla birlikte yeni donanımlar da geliştirmeye başladı. “Bilgisayar nedir?” konusuna değinirken transistörlerden de söz etmek lazım. İlk transistörler bir ampulden bile daha büyüktü. Günümüze kadar küçülen transistörler hem ısınma sorununu ortadan kaldırdı hem de enerji tüketiminde büyük bir düşüş sağlayıp bilgisayarların boyutunu küçültmüş oldu.
70’li yıllara geldiğimizde artık bilgisayarlar birçok alanda endüstriyel olarak kullanılıyordu. Bu dönemde IBM tarafından kişisel bilgisayar terimi ortaya atıldı. 80’li yıllardan itibaren artık kişisel bilgisayarlar yaygınlaşmaya başladı. 90’lı yıllar bilgisayarların hızla yayıldığı ve pek çok donanım üreticisinin bulunduğu bir yıl oldu. Aynı zamanda bu dönemde kuantum bilgisayar kavramı da öne çıkmaya başladı. Günümüzde bilgisayarlar yeni teknolojilerle gelişmesini sürdürüyor.
Gelişen Yazılım Dilleri
Pek çok kişi “Bilgisayar nedir?” sorusunun yanı sıra bu alanda gelişen yazılım dilleri hakkında da kısa bir bilgi almalı. İlk yazılımlar delikli kartlar ile beraber geliştiriliyordu. Delikli kartlar, makine dilini doğrudan yansıtıyor. Makine, bu delikleri okuyarak yazılımı çalıştırabiliyordu. Delikli kartlardan sonra karşımıza çıkan diller arasında popüler olarak FORTRAN, BASIC, COBOL ve C gibi çeşitli diller yer alıyor. 90’lı yıllara doğru ve bu dönemde ise C++, Java, Python ve PHP gibi pek çok dili ortaya çıktı. Kısacası programlama dilleri makinelerin anlayacağı dillerden kullanıcıların anlayabileceği dillere dönüştü.
İnternet Çağına Giriş
İnternet, bilgisayarların birbirine bağlanıp ağ ortamı oluşturulması anlamına gelir. Aslına bakarsak bu fikir 1950’li yıllardan beri bulunuyor fakat 1960’lı yıllarda bu konuda resmî çalışmalar yapılmaya başlandı. 1970’li yıllarda ise bazı üniversiteler bilgisayar ağına katılarak günümüz internetini ortaya koymaya başladı. 90’lı yıllarda halka açılan internet günümüze kadar büyüyerek devasa bir platform haline geldi. Günümüzde internet dediğimiz şey aslında bilgisayarların birbirleriyle iletişim kurmasından ibaret.
Donanımların Ortaya Çıkması
“Bilgisayar nedir?” konusuna ek olarak bazı bilgisayar donanımlarından da söz etmeliyiz. Bunlardan birisi bellek olarak yer alıyor. İlk bilgisayarlarda bellek bulunmuyordu. Aynı zamanda depolama birimi de yoktu. Bu da bilgisayarın çalışması için veriye anlık olarak ihtiyaç duyduğu anlamına geliyordu. Bundan dolayı delikli kart takıldıktan sonra işlem yapılabiliyordu. Bir süre sonra gelişen bellek teknolojisi sayesinde artık bilgisayarlar önbellek ile beraber veri tutabilmeye başladı. Depolama birimlerinin de gelişmesiyle bir bilgisayarın içerisine veri kaydetmek de mümkün hale geldi.
Bahsedilmesi gereken bir diğer şey monitörler olarak yer alıyor. İlk bilgisayarlarda bulunan monitör oldukça ilkeldi. Tek renk ile çalışan bu monitör, genel olarak yazılardan ve çizgilerden oluşuyordu. Günümüze kadar gelişen teknoloji sayesinde artık monitörler daha fazla renk desteğine sahip olup daha yüksek çözünürlüklere ulaşmaya başladı. Bu konuda sizlere “Bilgisayar nedir?” hakkında bilgi verdik. Umarız konu sizler için faydalı olmuştur.